"Evcil Hayvanlar" - Kuşlar
 

Anasayfa
Kuşlar
Muhabbet Kuşları
Bülbüller
Hint Bülbülü
Finchler Kuşları
İdeal Kuş Kafesi
Akvaryum Balıkları
Öne Çıkan Akvaryum Balıkları
Akvaryum Bitkileri
Akvaryum Termometresi
Akvaryum Kurulumu
Balık Seçimi
Balık Hastalıkları
Kediler
Kedi Eğitimi
Kedi Sözlüğü
Köpekler
Köpeklerin Beslenmesi
Köpek Bakımı
Köpek Seçimi
Köpek Hastalıkları
Hamsterlar
Evcil İlkYardımı
Alışveriş Siteleri
Hayvan Hakları
Ziyaretçi defteri
Forum
İletişim


"Kuşlar"

Kuşlar
, iki ayaklı, sıcak kanlı, omurgalı ve yumurta ile üreyen hayvanlar sınıfındandır.

Yaklaşık 10.000 civarında yaşayan türüyle en kalabalık tetrapod omurgalıları oluştururlar. Kuzey Kutbundan Güney Kutbuna dünya üzerindeki tüm ekosistemlerde yaşarlar. Boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ile deve kuşunda 2,7 m'ye kadar değişir. Bulunan fosillere göre kuşlar, yaklaşık 150-200 milyon yıl önce, Jura Devri'nde terapod dinozorlardan gelmektedir. Bilinen ilk kuş Jura Devri'nin sonlarında yaklaşık 155-150 milyon yıl önce yaşamış olan Archaeopteryx 'tir.

Kuşlar, diğer canlı alemlerinden farklı olarak bazı özelliklere sahiptir. İlk sabit sıcaklıklı canlılar olma özelliğini taşırlar. Belirgin özellik olarak, üyelerinin tümü, diğer hiçbir hayvan grubunda görülmeyen tüylerle kaplıdır. Ön üyeleri kanatlara dönüşmüştür ve arka üyelerdeki kemikler intertarsal eklem oluşturacak şekilde dizilmiştir. Trake ve bronşlarının bulunduğu yerde çok gelişmiş bir ses kutuları vardır. Sert kabuklu yumurta bırakırlar ve kuluçkaya yatarlar. Embriyo, yumurta kabuğu ve amniyon zarı ile çevrilidir. Kuşların tam işlev gören, karmaşık ve gelişmiş, büyük ve küçük dolaşım sistemleri vardır.


Kuşlar, sürüngenler ile yakın akrabadırlar. Bu nedenle sürüngenlerle birlikte Sauropsida, üst sınıfında toplanırlar. Diapsid Archosauria'dan, özellikle Triyas'ta büyük ölçüde farklılaşmış Thecondonti'dan türemişlerdir. Bu sonuncu grubun içinde bulunan Pseudosuchia, bununla ilgili olarak Dinosauria kuşlara en yakın gruplar olarak varsayılır. En eski kuş fosili, Solenhofen'ın (Batı Almanya) Üst Jura (140 milyon yıl) katmanlarında bulunan Archaeopteryx'dir. 1860 yılında ilk defa tek bir telek, 1861 yılında ise, baş hariç tüm iskelet sistemi tamam olan bir fosil bulunmuştur. Bulunan bu fosil, bilim dünyasında bir sansasyon yaratmıştır. Çünkü bu fosil, sürüngen ve kuş özelliklerinin her ikisini de aynı ölçüde taşımaktadır. Fosil, H.V. Meyer tarafından Archaeopteryx lithographica olarak tanımlanmış ve Londra'daki British Museum'a konulmuştur.


Gerçek dişlerin olmayışı, derilerinde salgı bezlerinin olmaması, tüysüz kısımlarında pul bulundurmaları, kafatasının omurgaya bağlanması ve göğüs kemiğinin iyi gelişmiş olması diğer canlılarda az olarak görülebilen özelliklerindendir. Bununla beraber, alyuvarları çekirdekli ve oval, akciğerleri havayı daha verimli kullanabilir tiptedir. Böbrekler metanefroz tiptedir ve boşaltım kanalları kloaka açılır. Devekuşları hariç idrar keseleri yoktur. Atık ürün katı ürik asittir. Bir çift testis bulundururlar ve bunlar kloaka açılır. Ayrı eşeyli canlılardır. Çiftleşme organı (penis) bazı türler (kaz, ördek) haricinde yoktur. Yumurtaları telolesital tiptedir ve meroblastik gelişme gösterir. Her zaman iç döllenme görülür. Beyinden 12 çift sinir çıkar. Görme organları diğer duyu organlarına göre çok daha iyi gelişmiştir. Koku alma duyusu kısmen körelmiştir. Kuşlar, metabolizma hızları en yüksek olan canlı grubudur.

Kuşlarda, beyinin gelişmiş olmasına bağlı olarak, davranış şekilleri karmaşıklaşmıştır. Özellikle sesle iletişim kurulması gelişmiştir. İnsan dışında başka bir canlının sesini taklit etme özelliği sadece kuşlarda bulunur. Ses analizleri tür ayrımlarında bir kriter olarak kullanılır. Beslenme- kur yapma, saldırma ve korunma ile ilgili davranışlar türden türe farklılık gösterir.

Kuşlarda göç, yılın belli bir dönemini, kuluçkaya yattığı yerden uzak olarak geçirmek anlamına gelir. Gezici kuşlar, kuluçka yerinden değişik yönlere doğru kısmen ayrılan kuşlardır. Yerli kuşlar ise, sürekli kuluçka bölgesinde kalan kuşlardır. Her üç grubunda arasında geçiş formu gruplar bulunmaktadır. Göç davranışı, kuluçka bölgesinde geçici olarak besinin azalması ile ortaya çıkabilir. Kuzeydeki kuşların soğuk mevsimle ve bitkilerin yapraklarını dökmesiyle göç ettikleri bilinir. Örneğin su kuşlarının yaşadıkları yerde suların buz tutmasıyla ya da güneyde yaşayanlarda kuraklık nedeniyle yazın kuzeye de göç davranışı başlar. Çoğu kuşta, kışlama ve kuluçkaya yatma bölgeleri kalıtsal olarak saptanmıştır. İlkbaharda ya da yazın iç, kısmen dış etkilerle göç başlatılır.

 

Bugüne Kadar 45287 ziyaretçi (74171 klik) Kişi Burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol