"Evcil Hayvanlar" - Kediler
 

Anasayfa
Kuşlar
Muhabbet Kuşları
Bülbüller
Hint Bülbülü
Finchler Kuşları
İdeal Kuş Kafesi
Akvaryum Balıkları
Öne Çıkan Akvaryum Balıkları
Akvaryum Bitkileri
Akvaryum Termometresi
Akvaryum Kurulumu
Balık Seçimi
Balık Hastalıkları
Kediler
Kedi Eğitimi
Kedi Sözlüğü
Köpekler
Köpeklerin Beslenmesi
Köpek Bakımı
Köpek Seçimi
Köpek Hastalıkları
Hamsterlar
Evcil İlkYardımı
Alışveriş Siteleri
Hayvan Hakları
Ziyaretçi defteri
Forum
İletişim


Kediler



Kedi
(Felis sylvestris catus), kedigiller (Felidae) familyasından avcı, memeli, evcil, etçil bir hayvandır. İnsanlar, kedilerin arkadaşlığına ve onların haşarat, yılan ve akrep avlayabilme kabiliyetine önem vermektedir. Kediler en az 9.500 yıldır insanlarla birlikte yaşamaktadır.

2,5 ile 12 kilo arasında ağırlığa ve dişilerde 50 cm. Erkeklerde 70 cm ye varan ebatlardadır. Çok çeşitli renklere sahip olabilmekle beraber genetik olarak çok farklı ve orijinal renklere de sahip olanları mevcuttur. Kedigiller familyasının genel karakteristik özelliklerini taşımaktadırlar. Ortalama kedi ömrü 14 yıldır. Ancak kediler iyi bir beslenme ile 20 yıldan fazla yaşayabilirler.

Kökeni Mısır uygarlığına ve Kuzey Afrika coğrafyasına dayanır. Yaygın rivayete göre evcilleşme süreci tarım toplumunun gelişimi ile birlikte hızlanmıştır. Bugün genetik anlamda geçmişi eski çağlara dayanan evcil kedi cinsi 2 taneyle sınırlı. Bunlar Mısır Mau'su ve Habeş cinsi kedilerdir. Doğurarak çoğalırlar.

 

Kedinizi Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz ?

Eğer bir kedi almaya karar verdiyseniz ve bu sizin ilk kediniz olacaksa onun size değil evine bağlı olacağını, size çok kızdığında bir tırmık atabileceğini, hatta sevmeniz için yanınıza gelmeme ihtimalinin de olduğunu bilmelisiniz. Bu durumlar tamamen karakteri ile ilgili olarak yaşanabilecek olasılıklardır.

Genel olarak kediler uyumlu hayvanlardır ve hayatlarını idame konusunda oldukça yeteneklidirler. Çiş ve kaka sorunları çok çabuk çözümlenir, uzun süre yalnız başlarına kalabilirler ve bu durumdan oldukça hoşnutturlar. Yaşayabileceğiniz büyük problemler; yemek seçiciliği, sürekli sokağa çıkma istekleri ve çiftleşme dönemlerdeki huzursuzluklarıdır.

Öncelikle karar vermeniz gereken konu ırkı ve cinsiyetidir. Çünkü yaşanabilecek sorunlarda bu iki faktör önemlidir.

Erkek kediler, seksüel olgunluğa eriştikten sonra özellikle de çiftleşme dönemlerinde alanını belirlemek ister ve tuvaletini yaparak işaret bırakır. Tamamen içgüdüsel olarak yapılan bu işlem evinizde sizi rahatsız edebilecek keskin bir kokunun oluşmasına neden olabilir. Böyle bir durumu önlemek mümkün olabilir. Kastrasyon operasyonu ile testisleri alınan erkek kedilerde hormonal baskı kaldırılacağından bu sorunu kolayca çözümleyebilirsiniz.

Ayrıca erkek kedilerde 3 ile 4 yaşlarından itibaren idrar taşı problemleri sık yaşanan sorunlardan birisidir. Bu durum üriner sistemin anatomik yapısı ile ilgilidir.

Dişi kediler de alan belirleme gibi bir eylem olmaz ancak seksüel olgunluğa eriştikten sonra arkası kesilmeyen bir çiftleşme isteğindedir ve bu nedenle sürekli dışarı kaçma çabası veya sürekli bağırmaları katlanılamaz bir hal alabilir. Ayrıca dışarı kaçışları da istenmeyen gebeliklerle son bulabilir.

Hem erkek hem de dişi kedilerde alt üriner sistem rahatsızlıklarına oldukça sık rastlanmaktadır. Öyle ki, yaklaşık % 60 oranında görülebilen bu hastalıklar ciddi sorunlara neden olabilir. Ancak böyle bir durumu önceden bilmek koruyucu önlemler almak birçok problemin önlenmesinde faydalı olacaktır. Bu amaçla periyodik olarak check-up, idrar tahlilleri ve uygun gıdalar ile besleme kedinize bu konuda sorunsuz bir yaşam sağlayabilir.

Sağlıklı bir kediniz olmasını istiyorsanız tercihinizi sahipli bir yavru almak yönünde kullanmalısınız. Aşılı anneden doğan yavrular anneden aldıkları maternal antikorlar sayesinde hastalıklara karşı daha dirençli olacağından aşıları tamamlanıncaya kadar olan dönemde sorun yaşama riskini minimuma indirmiş olursunuz.

Bir pet-shoptan alacaksanız aşısının yapılmış olmasına dikkat etmeniz, eğer imkanınız varsa onu bir süre gözlemleyerek genel durumunu takip etmeniz veya bir veteriner hekimden genel olarak sağlık durumu hakkında bilgi almanız faydalı olacaktır.

Kedi almaya karar verdiğiniz anda evinizde de bazı değişikliklerin olacağını göz önünde bulundurmalısınız. Bu ileride mutsuzluk yaşamamanız için bilmeniz gereken önemli bir detaydır.

Tüm canlılar gibi onunda bakıma ihtiyacı olacaktır. Düzenli aşı ve paraziter uygulamaları yanında tüylerinin fırçalanması, kumunun temizlenmesi, suyunun yenilenmesi ve yemeğinin verilmesi gibi her gün düzenli olarak karşılanması gereken rutin ihtiyaçları vardır. Uzun tüylü kedilerin fırçalanma ihtiyaçları kısa tüylülere oranla daha fazladır. Çünkü oluşan kıtıklar deri problemleri yaşanmasına neden olabilir. Eğer titiz bir insansanız veya yoğun bir iş yaşantınız varsa bu durumu gözeterek tercihinizi kısa tüylü bir kediden yana kullanmalısınız.

Kedi almaya karar verdiğiniz anda evinizde de bazı değişikliklerin olacağını göz önünde bulundurmalısınız. Bu ileride sorun yaşamamanız için bilmeniz gereken önemli bir detaydır.

Kırılacak biblolarınızı kapalı dolaplara koymanız, tehlike yaratacak eşyaları da kaldırmanız gerekebilir.

Evinizde çiçekleriniz varsa, özellikle deve tabanı, dieffenbachia gibi dal ve yapraklarında kediniz için zehirli etki yapabilen maddeler içerdiğinden kedinizin ulaşamayacağı bir yere koymanız ve hatta riski minimuma indirmek için tamamen evden uzaklaştırmanız gerekebilir.

Ayrıca yüksek bir apartman dairesinde yaşıyorsanız pencere ve kapılarınıza koruyucu tel ile kaplamanız gerekecektir. Çünkü kedilerde en sık görülen kazalar içinde düşmeye bağlı yaralanmalar hemen hemen ilk sıralarda yer almaktadır.

Tırnaklarını törpüleme ihtiyacı kedinin doğasından gelen bir durumdur ve bu işlem için uygun mekanlar yaratmazsanız koltuklarınızı feda etmeniz gerekebilir. Bu amaçla tırmalama tahtası veya bir halı parçası ile kaplanmış bir tahtayı onun kullanımına sunmalısınız.

Kedinizi seçerken dikkat edebileceğiniz önemli bir konu da ırkı ve ırkına bağlı olarak yaşayabileceğiniz spesifik problemleridir. Örneğin bir iran kedisi almaya karar verdiyseniz sürekli bir göz yaşı akıntısı olabileceğini, ciddi deri problemleri ile karşılaşabileceğinizi, burun yapıları nedeniyle solunum problemleri olabileceğini ve kafa yapısının iri olmasına bağlı olarak güç doğumlar yaşayabileceğinizi hatırda tutmalısınız.

Taşınmayı düşünüyorsanız veya yakın zamanda tatil planınız varsa kedi alma kararınızı biraz ertelemeniz faydalı olacaktır. Yaşayacağı mekan değişiklikleri onun strese girmesine ve adaptasyon güçlüğüne neden olabileceği gibi tüy dökme, yemek yememe ve hırçınlık gibi bazı problemler yaşanmasına neden olabilir.

Kedi alma kararını bir kez daha gözden geçirmeniz sizin için nasıl bir kedinin uygun olacağını araştırarak kararınızı bu doğrultuda vermeniz, birlikte yaşanacak sürecin mutlu ve huzurlu olması için önemlidir.




 

"Kedilerin Beslenmesi"


Bilinçli ve dengeli bir beslenme yaşamın temel şartlarından birisidir. Bu konuda yapılabilecek yanlışlar yaşam üzerinde ciddi olumsuz etkiler (kas ve iskelet gelişim eksikliği, immun sistem yetersizliği, bozuk tüy yapısı gibi) doğuracak ve bir çok soruna yol açabilecektir.

Özellikle kedi beslenmesi söz konusu olduğunda daha dikkatli olmak bir zorunluluk halini almaktadır. Çünkü kediler daha seçicidirler ve bu nedenle onları belli diyetlere uydurmak oldukça zordur. Yapıları gereği kediler daha fazla protein tüketmek zorundadırlar. Yine yapıları gereği bazı maddeleri (Taurin, A vitamini, Arakidonik asit gibi) hayvansal kökenli gıdalardan karşılamak zorundadırlar. Ayrıca kediler köpeklerden daha sık yemek yeme ihtiyacındadırlar.

Örneğin yetişkin bir köpek günde bir veya iki öğün yemek yiyerek yaşamını sürdürürken bu kedilerde 4-5 öğün olmak zorundadır. Ayrıca kedilerin enerji ihtiyacı vücut ağırlıklarına kıyaslandığında çok fazladır. Yavru bir kedinin enerji ihtiyacı ise yetişkin bir kediye göre daha fazladır.
Beslenme yaşamın değişik dönemlerinde farklılıklar gösterir.
 

Yeni Doğan Yavruların Beslenmesi

Doğumun hemen sonrasında annenin memelerinden salgılanan kolostrum (ağız sütü), içerdiği antikor ve diğer immun maddeleri ile yavru kedi ve köpeklerin hastalıklara karşı korunmasına yardımcı olur. Bu koruyucu maddeler sadece ilk 24 saat içerisinde yavrunun barsaklarından emilebildiğinden, doğumdan hemen sonra anne tarafından emzirilmeleri gelecek günler için büyük önem taşımaktadır.


Doğumu takiben ilk 24 - 72 saat içerisinde annenin sütü kolostrumdan normal süte dönüşür. Yavrular ilk 3 - 4 hafta boyunca, günde minimum 4 ya da 6 kez emzirilmelidir. 4 haftalığa ulaşıncaya kadar anne sütü normal gelişim için yeterlidir. Bu sürenin sonunda anne sütü yavrunun artan yüksek miktardaki kalori ihtiyacını tek başına karşılayamayabilir. Bu yüzden yavrulara anne sütünün yanı sıra takviye olarak yavrular için hazırlanmış süt tozlarından ve takriben 5 haftalıktan sonra yumuşak mamalardan verilebilir.

Ancak doğum sonrası herhangi bir nedenle anne sütü sağlanamıyorsa o zaman beslenme dışardan karşılanmalıdır. Bunun için hemen hemen anne sütüne yakın biyolojik yararlılık sağlayan hazır yavru kedi süt tozları vardır. Bunların kullanılması yavrunun sağlıklı gelişimini sağlayacaktır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken şey anne olmadığı için yavrunun dışkısı, idrarı takip edilmeli ve varsa gazı giderilmelidir.

8 Hafta - 12 Ay Arası Beslenme

Bir çok yavru en geç 8 haftalıkken sütten kesilirler. Bu döneme gelindiğinde yavrular yavaş yavaş sütten kesilmeli ve mamalara geçiş yapılmalıdır. Bu mamalar yavrunun tüm ihtiyacını karşılayacak biçimde olmalıdır. Sık sık, azar azar verilmeli yine dışkı kontrolü yapılmalı, ishal veya kabızlık gibi sorunlar derhal çözülmelidir. Mamalara geçişle beraber temiz ve taze içme suyu sürekli olarak önünde bulundurulmalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi yetişkin olana kadar geçen süre içinde beslenme çok büyük önem taşır ve bu nedenle kedinize vereceğiniz gıdaların özenle seçilmiş olması gerekir. Yavru kediler erişkinlere oranla üç kat daha fazla enerji ihtiyacına ve besine ihtiyaç duyarlar. Fakat küçük ağız, diş ve mide yapıları aldıkları ve sindirdikleri gıdanın miktarını büyük oranda kısıtlar.

Bu nedenle yavru kedilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yüksek sindirilebilirliğe sahip hayvansal kaynaklı gıdalar ile beslenmeleri faydalı olacaktır.

Beslenmede Dikkat Edilmesi Gereken Konular

B1 (Tiamin) vitamini eksikliği kedilerde sık görülen bir durumdur. Bu nedenle tiaminin parçalanarak yıkımlanmasında rol alan tiaminaz enziminin çiğ balıkta bulunduğu dikkate alınmalı ve kedilere çiğ balık yedirmemeye özen gösterilmelidir.

Kalsiyum ve fosfor da kedinizin yemeğinde uygun oranda bulunmalıdır. Aksi halde ilerleyen yaşlarda kedinizde kemik deformasyonları söz konusu olabilir.

Kediler aktif A vitamini sentezi yapamazlar bu nedenle bu ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri hayvansal kökenli gıdaların yemeklerinde bulunmasına özen gösterilmelidir.

Bu temel özellikler dikkate alınarak hazır mama firmaları tarafından çok çeşitli spesifik ürünler kedilerin beğenisine sunulmuştur. Örneğin kilo almaya meyilli kediler için light mamalar, kıl yumaklarının atılımını kolaylaştıran mamalar, alerjik deri yapısına sahip kediler için kuzu etli mamalar, balıklı mamalar, tavuklu mamalar, iran kedilerine özgü mamalar, deri ve tüy yapısını güçlendiren mamalar, hassas sindirim sistemi olan kediler için sensitive mamalar gibi ..

Kediler sık sık yemek yemeyi severler. Özellikle idrar taşları açısından (Struvit) problemi olan kedilerde vücut asiditesinin normal seviyede tutulabilmesine yardım için sık yemek yemek önemlidir.

Sürekli bol ve temiz su bulundurmalısınız. Eğer kuru mama ile besliyorsanız bu bir zorunluluktur.

Konserve gıdalar her zaman kedilerin tercih ettiği mamalardır. Yalnız bu mamaların tüketimi sırasında tarihlerine ve bombaj yapıp yapmadığına dikkat edin.

Yiyecekleri konusunda her zaman seçici davranan kediler gıda değişikliklerinden pek hoşlanmazlar. Zorunlu bir değişim yapılacaksa bu geçişin günlere dağıtılarak yavaş yavaş olması sindirim sisteminin adaptasyonu için de yararlı olacaktır.

Yetişkin bir kedinin beslenmesinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan bir tanesi de kilosunun kontrol altında tutulmasıdır. Bilindiği gibi fazla kilo her zaman olası bir sorunun (kalp, dolaşım, iskelet sistemi gibi) ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle kediniz kilo almaya başladığında hemen doktorunuza danışarak onun için en uygun diyet mamayı seçerek kilo sorununu çözümlemelisiniz.



 

Ev Yemeği İle Profesyonel Hazır Mamalar Arasındaki Farklar

Ev yemeklerinin karbonhidrat, protein, yağ, mineral ve vitamin oranları belirsiz ve iyi ayarlanamaz, stabil değildir,
Profesyonel kuru mamaların karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral oranları iyi ayarlanmış, stabildir.

Ev yemekleri verildiklerinde hemen tüketilmelidir çünkü çabuk bozulur veya tadını kaybeder,
Profesyonel kuru mamalar tadını uzun sürekorur ve bozulmazlar.

Ev yemeklerini kediniz seçerek sevdiği kısımları yer, tamamını bitirmeyebilir,
Profesyonel kuru mamaları kediniz ayırmadan tamamını tüketir, seçim yapma şansı yoktur.

Ev yemekleri kedinizde damak zevki yaratır ve tek yönlü sağlıksız beslenmeye neden olur,
Profesyonel kuru mamalar damak zevki yapsa da tek yönlü beslenmeye neden olmazlar.

Ev yemekleri maliyet açısından sanılanın aksine daha masraflıdır,
Profesyonel kuru mamalar alışta masraflı gibi gelseler de günlük miktarları daha ucuzdur.

Ev yemekleri hazırlanış biçimine ve içeriğine bağlı olarak sindirim bozuklukları, ishal veya kabızlık gibi problemlere neden olabilir,
Profesyonel kuru mamalar hazırlanış ve içerik açısından değişkenlik göstermediğinden sindirim rahatsızlıklarına, ishal veya kabızlık gibi problemlere fazla neden olmazlar.





Aşılar


Aşılama Öncesi Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Aşılar sağlıklı olan kedilere uygulanmalıdır.

İç ve dış paraziti bulunan kedilere aşı uygulanmamalıdır. Aşılanacak hayvanlar parazitlerden arındırılmış olmalıdır.

Aşılanacak yavru ve yetişkin kedilerin vücut sıcaklığı normal (38-39.5 °C) sınırlar içinde olmalıdır. Ateşin yüksek olması vücutta bir enfeksiyon olduğunun göstergesidir. Böyle durumlarda öncelikle ateşin (enfeksiyonun) nedeni bulunmalı, tedavi edilmeli ve daha sonra aşılamalara başlanmalıdır.

Aşılanacak hayvanlara en az bir hafta öncesinden kortikosteroid (kortizon) türü ilaçlardan biri yapılmamış olmalıdır.

Eğer kedinin devam eden bir tedavisi var ise tedavi bitimi ve bir süre sonrasına kadar aşıları ertelenebilir. Bu veteriner hekiminizin karar vereceği bir konudur.

Hamile kedilere aşı uygulanmamalıdır. Bu dönemdeki aşı uygulamaları kedinize ekstra stres yüklenmesine neden olacaktır.

İster yavru, ister yetişkin olsun aşılamadan 2 gün önce ve 2 gün sonrasında yıkama yapılmamalıdır.

Kedinizin aşı programı, sağlık durumu göz önüne alınarak veteriner hekiminiz tarafından en uygun şekilde hazırlanacaktır. Aşılama için veteriner hekiminizin uygun gördüğü programı aksatmadan ve tarihlerine uyarak yerine getirmeniz yavrunuzun sağlığı açısından önemlidir . Bir iki günlük gecikmeler kedinizin sağlığını çok etkilemeyebilir fakat daha uzun zamanlı gecikmelerin risk faktörlerini arttıracağı unutulmamalıdır.

Kedi Karma Aşısı

Feline panleukepenia
Kediler arasında oldukça yüksek oranda bulaşıcı olan viral bir hastalıktır. Kedilerde, özellikle yavrularda ölüme yol açan virüs kusma, iştahsızlık ve çoğunlukla kanlı bir ishalle kendini belli eder. Tek korunma yöntemi aşılamadır.

Feline rhinotracheitis
Ülkemizde oldukça yaygın olan bu hastalık çok bulaşıcıdır. Yetişkin kediler için ölümcül bir tehlike taşımamakla birlikte yavru kedilerde de ölümlere neden olabilir. Tek korunma yöntemi aşılamadır.

Feline calicivirus
Kedilerde ağız ülserlerine neden olan hastalık bulaşıcıdır. Tek korunma yöntemi aşılamadır.

Adından da anlaşılabileceği gibi karma aşı, yukarda saydığımız hastalıklara karşı bağışıklık oluşturan maddeleri içermektedir. Hastalıklara karşı verilen bağışıklık sürelerinin yavrunun anneden aldığı maternal antikor seviyesine bağlı olarak değişiklikler gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle karma aşı uygulamasına yavru 6-7 haftalık olduğunda başlanmalı, aşı 3-4 haftalık aralıklarla yavru 15-20 haftalık yaşa ulaşıncaya kadar tekrarlanmalıdır. Bu programla yavruların yaklaşık %95inde güvenli bir bağışıklık oluşturulabilmektedir. Karma aşı yıllık olarak tekrar edilir.

Kuduz Aşısı

Kuduz; merkezi sinir sistemine saldıran, hızlı gelişim gösteren, bilinç kaybı, huzursuzluk, salya akıntısı, yutkunma güçlüğü ve çeşitli felçlerle karakterize, ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır. İnsan dahil olmak üzere tüm sıcakkanlı canlılarda görülebilir. Hastalık; kuduz bir hayvanın sağlıklıları ısırması ve salyasında bulunan kuduz virusunu ısırma sonucu meydana gelen açık yaraya nakletmesi ile bulaşır. Ancak virus salyaya zaman zaman geldiğinden dolayı her ısırılan hayvan kudurmaz. Bu nedenle her ısıran hayvana da kuduz gözüyle bakılmamalıdır. Kuduzun tedavisi yoktur. Aşılama tek engelleyici faktördür. Kuduz hastalığı, etkili bir aşı programı ile büyük oranda kontrol altına alınmıştır.
Yavru kedilere ilk kuduz aşısı 3 aylık yaşta uygulanmalı ve her yıl periyodik olarak tekrar edilmelidir.

Leukemia Aşısı

Hastalığın etkeni Feline leukemia virusudur.(FeLV). Leukemie özellikle kan hücrelerinin oluşumu ile ilgili lenfoid dokularda tümör ile karakterize öldürücü bir viral hastalıktır.Virus genellikle salya ile bulaşır. Tükürük, burun akıntısı, dışkı, vajinal akıntı, süt ve kan yolu ile de bulaşma olabilir. Virusun taşınmasında bulaşık su ve mama kapları da rol oynamaktadır.

Hastalığın yayılmasında virus miktarı, konakçının direnci, yaşı ve immun sistemi etkili olmaktadır.

Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. İmmun sistemi destekleyici tedaviler yanında semptomatik tedaviler de yapılabilir. Ancak olumlu bir sonuç almak pek mümkün değildir.

Hastalığın yayılmasını önlemede en etkin yol aşılamadır. Bu amaçla başlangıçta 2 doz uygulanır. Yılda bir kez yapılan tekrarlama ile hastalıktan korunma sağlanabilir.

Kist Aşısı

Genellikle kist aşısı diye bilinen bu uygulama aslında bir antiparaziter ilaçlamadır. Bu uygulama iç parazitlerinden (dahili parazitler) kaynaklı enfestasyonların engellenmesine ve sağaltımına yöneliktir. Halkalı (tenya), kancalı parazitler ve şeritler bu iç parazitlere örnektir.

Bu uygulama hayvan sağlığı açısından olduğu gibi insan sağlığı açısından da önemlidir. Bilindiği gibi kediler tüy döken canlılardır. Bu tüylerin üzerine bulaşmış parazit yumurtaları özellikle de Echinococ yumurtaları insan sağlığı açısından önemlidir. Bu parazit, kedilerin ince bağırsağında yaşar ve yumurtalarını dışkıyla dış ortama çıkarır. Bulaşma, parazite karşı aşılanmamış kedilerin, tüylerine bulaşan yumurtaların veya enfekte hayvanın dışkısıyla kontamine olmuş yiyeceklerin (marul, maydanoz), insanlar tarafından herhangi bir şekilde ağız yoluyla alınması sonucu olur. Bu Echinococ yumurtalarının ağız yoluyla alınması sonucunda insanlarda hidatik kist şekillenir. Kistler karaciğer, böbrek, kalp, pankreas, beyin ve göz gibi organlara yerleşir, değişik boyutlarda kistler oluşturur ve yerleştiği organlarda işlevsel bozukluklara neden olurlar. İlerlemiş olaylarda kistin patlaması ölüme neden olabilir.

Bu nedenle kediler parazitlere karşı düzenli olarak ilaçlanmalıdır. Kist aşısı kedinin yaşadığı ortam, dışarıya çıkıp çıkmaması, hastalığa yakalanma riski gibi faktörler göz önüne alınarak 2 veya 3 aralıklarla tekrarlanır. Parazitin çok yoğun olduğu bölgelerde uygulama sıklığı daha da artırılabilir.

Kist aşısının enjektabl (iğne) formu yağlı bir eriyik olduğundan dolayı yakıcıdır. Bu nedenle yapıldığı yerde ağrı veya şişlik oluşabilir.



 

Bugüne Kadar 45466 ziyaretçi (74483 klik) Kişi Burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol